TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ( İMO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeditepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi öğretim üyesi Dr. Selçuk İz, Kartalkaya’daki Grant Kartal Otel’de 76 kişinin hayatını kaybettiği, 51 kişinin de yaralandığı yangın faciasını kıymetlendirdi.
Yangın sonrası, otelin yangın merdiveninin bulunup bulunmadığı tartışma konusu olmuş, Bakan Ersoy bir gazetecinin “Tesiste yangın merdiveni var mıydı?” sorusuna, “2 yangın merdiveni var” karşılığını vermişti. Fakat binanın dışında merdiven görülmemesi sonrası toplumsal medyada yangın merdivenlerinin nerede bulunması gerektiğine ait tartışmalar yaşandı.
Öte yandan Demirören Haber Ajansı’nın yayımladığı bir görüntüde yangın merdivenlerinin binanın içerisinde olduğu ve dumanla kaplı olduğu görüldü.
YÖNETMELİK NE DİYOR?
Gazete Duvar’a konuşan Dr. Selçuk İz, yangın merdivenlerine ait şunları söyledi: “Türkiye Yangın Yönetmeliği ve kılavuzlara nazaran, 21,5 metreden daha yüksek binalarda açık merdiven bulunması yasaktır, kapalı yapılması gerekir. Zira dış cephe de yanabilir. Merdivenler içerideyse burada bir yanlışlık yok. İçeriye yapılan yangın merdivenleri de duman girmemesi için basınçlandırılmak zorundadır. Yangın merdivenlerinin katlardan bir yangın kapısıyla ayrılması, bir yangın koridorunun olması ve oranın da duman girmeyecek biçimde basınçlandırılması gerekiyor. Yönetmelik bunu diyor. Binanın alanı, odalardan çıkış alanına ve binanın ebadına nazaran, kaçış merdivenleri sayısı belirlenir. Yönetmelik ‘bina 21,5 ila 30 metre ortasındaysa 2 adet yangın merdiveni yeterlidir’ diyor. Fakat oda kapıları yangına dayanıksızsa odaları duman basması sonucu zehirlenmiş olabilir vatandaşlar.”
‘PERİYODİK BAKIM VE DENETİM YAPILMAMIŞ’
Yangınlarda uzman olarak vazife alan İz, Türkiye’de kâfi denetimlerin yapılmadığına vurgu yaparak, şunları söyledi: “Nasıl asansörlerimizi 6 ayda bir denetim ettiriyorsak, otel ya da insanların fazla yığıldığı binalarda periyodik denetimlerin gerçek yapılması gerekiyor. Bu denetimler hakikat yapılıyor mu bunun araştırılması gerekiyor. Bir yönetmelik yayınlanıyor, yayınlandıktan sonra eski yönetmeliğe uygun yapılmış binalarda ne oluyor, yeni yönetmeliğe uyduruluyor mu derseniz burada bir eksiklik olabilir. Ben periyodik denetimlerin Türkiye’de yetersiz olduğunu düşünüyorum. Yangın algılama sistemleri 6 ayda ya da 1 yılda ir denetim edilmeli zira yanan oteldeki yangın algılama sistemleri çalışsa, oradaki insanların birçok kaçabilirdi. Münasebetiyle bir periyodik bakım, denetim yapılmamış. Firmalar kendi içinde de yapmak zorunda. Duman tahliye sistemi, yangın algılama sistemleri düzgün değil, bir sürü eksiklik var.”
“Bundan sonra ne yapmak lazım?” sorusuna “periyodik bakım” cevabını veren İz, kelamlarını şöyle noktaladı: “Periyodik bakım Türkiye’deki binalarda yok ne yazık ki. Binaları yapıyorsunuz, iskan alındıktan sonra kimse gelip bakmıyor. Hiç olmazsa 3 yılda bir bakılmasında büyük yarar var. Yangın algılama sistemleri çalışıyor mu? Yangın kaçışları gerçek mu? Bunların periyodik bakımının yapılması lazım. Spor salonları, statlar hepsine bakılması lazım zira buralarda da yangın çıkabilir.”