Konya-Ankara kara yolu Karaömerler mevkiinde minibüs devrildi. Ankara istikametine giden Nurettin Z. idaresindeki 71 FN 159 plakalı minibüs, kar yağışı nedeniyle kayganlaşan yolda şoförünün denetiminden çıkıp devrildi.
Kazada birebir aileden 4 kişi yaralandı. Kaza yerine sevk edilen 112 Acil Sıhhat Hizmetleri takımları yaralılara birinci müdahaleyi ambulanslarda yaptı. Acil tıp teknisyeni Aysel Göçer, 8 yaşındaki Eymen Z.’ye, ayaklarında ayakkabı ve çorap olmadığını görünce kendi çoraplarını çıkarıp giydirdi. Göçer’in ambulansın içinde çoraplarını yaralı çocuğa giydirmesi cep telefonuyla görüntülendi. Ambulanslarla Konya Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan ailenin durumunun güzel olduğu öğrenildi.
‘AYAKLARI ÇIPLAK VE BUZ GİBİYDİ’
11 yıldır 112 Acil Sıhhat Hizmetleri’nde vazife yapan Aysel Göçer, DHA’ya konuştu. Göçer, kazanın cumartesi gecesi meydana geldiğini söyleyerek, “Olay yerine giderken aslında çetin hava kurallarıyla gayret ederek gittik. Fırtına ve kar yağışı mevcuttu. Olay yerine gittiğimizde şarampole devrilen bir araç gördük. 2 tane çocuğumuz vardı. Bir de anne-babamız vardı. Çok şükür ufak sıyrıklarla kazayı atlatmışlardı. Baba Nurettin Z.’yi ve 8 yaşındaki Eymen Z.’yi biz aldık grubumuzun uygun görmesiyle. Ambulansa birinci aldığımızda babasının kucağındaydı. Zati o karanlıkta direkt ayakları gözüme çarptı. Çıplak ve buz üzereydi. Babasının kucağında şöyle bir dokunma fırsatım oldu. Orada dedim ki bizim sürücü arkadaşımıza ‘ben çorabımı çıkarıp bu çocuğa giydireceğim.’ Battaniye örttüm çocuğumuza, kazanın şokunu daha atlatamamıştı. Soğukta titremesi devam ediyordu. Ben hiç düşünmeden çorabımı çıkarıp giydirdim. Arkadaşımın görüntü kaydına aldığını hiç fark etmedim ben. O halde çorabı giydirdim, müdahalemizi yaptık, muayenemizi yaptık. Hastanemize sevk ettik” dedi.
‘BEN DE İSTERDİM ÇOCUĞUMUN AYAĞINA BİR ÇORAP GİYİDİRİLMESİNİ’
Göçer, bayan sıhhat çalışanları açısından sağlıkçı olmanın yanında anne olmanın da yükünün bastığını tabir ederek, “Karşılaştığım hadisedeki kazazede Eymen de oğlumun yerine koyduğum bir hadise üzere geldi. Onu o denli görünce dedim ki benim evladım olsa herhalde ayağına o çorabın giydirilmesini isterdim. Zira kaza geçirmişsiniz, imkanlarınız yok, tahminen eşyalarınızı bulamıyorsunuz. O soğukta karda, fırtınada, tipide, her neyse o şokun altında düşünemeyebiliyorsunuz. Ben de isterdim çocuğumun ayağına bir çorap giydirilmesini. Hiç tereddüt etmeden ayağımdaki çorabı çıkarıp giydirdim. Yaşlı teyzemiz olabilir, yaşlı bir amcamız olabilir. Emin olun onlara da tıpkı şefkatle ve merhametle yaklaşırız. Evvel tereddütte kaldım ‘Kirli çorap diye düşünülür mü? Sanki çıkarmalı mıyım? Giydirmemden rahatsız olurlar mı’ diye. Lakin Eymen’in ayağına dokunduğumdaki soğukluğu hissettikten sonra dedim ki ‘bunun bir ötesi yoktur herhalde’ dedim. Buz üzere havada çorapsız durmaktan daha güzeldir diye düşündüm. Çorabı giydirdim, battaniyeyle de güzelce sıkıca sardım. O da bana bakışlarıyla teşekkür etti. O bana yetti aslında” diye konuştu
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)