İSTANBUL – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Kabahatleri Araştırma Ofisi, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümetini ortadan kaldırmaya yahut misyonunu yapmasını engellemeye teşebbüse yardım’ suçlamasıyla tutuklanan menajer Ayşe Barım ile Seyahat mahkumu sinemacı Çiğdem Mater’in 12 yıl evvelki görüşme kayıtlarını talep etti.
Gezi davasında mahkumiyet kararları veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 31 Ocak’ta sunulan dilekçede, Barım ile Mater ortasındaki görüşme kayıtlarının incelenerek Terör Hataları Araştırma Bürosu’na gönderilmesi istendi.
Mahkeme, kelam konusu görüşme kayıtlarının dijital malzemelerinin Seyahat Parkı hareketleri sonrası açılan soruşturma belgesine ilişkin olduğunu belirtti. Ayrıyeten, kelam konusu belgenin ve içerdiği dijital malzemelerin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğu’nda olduğu belirtilerek, evrak talebinin buraya yapılması gerektiği cevabı verildi.
Ayşe Barım’a ‘Gezi Dosyası’ nasıl açıldı?
Türkiye’de birçok ünlüyü temsil eden ID Danışmanlık menajerlik şirketinin kurucusu ve ortağı Ayşe Barım, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümetini ortadan kaldırmaya yahut misyonunu yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme’ savıyla 27 Ocak’ta Çağlayan Adliyesi’nde tabir verdi.
Barım sözünün akabinde tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. 4. Sulh Ceza Hakimliği, Ayşe Barım’ın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” argümanıyla 27 Ocak’ta tutuklanmasına karar verdi.
Tuncay ve Kafalı’nın kaleme aldığı tutuklamaya sevk yazısında, Seyahat protestoları için, ‘Dönemin yasal hükümetini ortadan kaldırma hedefine yönelik olan ve emele matuf elverişli aksiyonları barındıran kalkışma hareketi’ tanımlaması yapıldı.
Barım’ın bağlantı kurduğu tez edilen iş insanı Osman Kavala ile Çiğdem Mater ve Memet Ali Alabora’ya verilen mahpus cezalarına değinildi.
Devamında ise Barım’ın Seyahat davası evrakına giren tape kayıtlarına yer verildi. Memet Ali Alabora ile konuşan Barım’ın, Seyahat aksiyonları sırasında yapılacak bir açıklamaya dair konuşmalarından bahsedildi.
Konuşmalarda Ayşe Barım’ın ise ‘Bunun tonu hali sana tam aksisi son derece ziyan verici bir tutum ve ton’ diye karşılık verdiği görüldü. Bu sözler, ‘şiddete evrilen aksiyonlar sürecinde kitlesellik arayışı içinde olduğu’ diye değerlendirildi.
İÇERİĞİ OLMAYAN KONUŞMA KAYITLARI TUTUKLAMAYA MÜNASEBET GÖSTERİLDİ
Ayşe Barım’ın Osman Kavala ile irtibatta olduğu öne sürülürken, tutuklamaya sevk yazısında nerede ne biçimde, hangi yolla irtibat kurduklarına dair bir tespitin yer almadığı görüldü.
Barım’ın, Çiğdem Mater ile 14 kere, Memet Ali Alabora ile 3 defa telefonla görüştüğü tabir edildi. Lakin Barım’ın, Mater ile konuşmalarının içeriğine yer verilmedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Cürümleri Araştırma Ofisi ise 7 gündür tutuklu olan Ayşe Barım’ın Çiğdem Mater ile 12 yıl evvel ne konuştuğunu araştırmaya başladı.
‘TEKELLEŞME’ ARGÜMANIYLA BAŞLAYIP TUTUKLAMAYLA DEVAM EDEN SÜREÇ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kimi sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Ayşe Barım hakkında toplumsal medya platformlarında yer alan paylaşımlar ve haberlerdeki savlar ihbar kabul edilip re’sen soruşturma açılmıştı.
Ayşe Barım, bölümde monopolleşmeye neden olduğu tezleriyle gündeme gelmiş, kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı öne sürülmüştü.
Barım cuma günü sabah saatlerinde, hakkında açılan yeni soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Barım’ın 29 Mayıs-2 Haziran 2013 tarihleri ortasında şirketi bünyesindeki sanatkarları Seyahat Parkı aksiyonlarına katılmaları için yönlendirdiğini öne sürmüştü. Barım’ın, Osman Kavala, Çiğdem Mater ve Memet Ali Alabora ile ağır irtibat halinde olduğu, olayların planlayıcılarından olduğu sav edilmişti.
‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut vazifesini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ savı yöneltilen Barım’ın, konut ve ofisinde arama yapıldı. Arama çalışmalarına İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Can Tuncay’ın da katıldığı bildirilmişti.
Soruşturma kapsamında oyuncular Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Dolunay Soysert, İstek Kocaoğlu ve Irmak Erdoğan’ın ‘tanık’ sıfatıyla sözü alınmıştı.