İSTANBUL – Milletlerarası Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun çok sayıda ülkeden toplanan yardımları İsrail’in ataklarının sürdüğü Gazze’ye ulaştırmak için hazırladığı ‘Vicdan Gemisi’ İstanbul’daki Haydarpaşa Limanı’nda demirlemiş durumda.
Filonun Türkiye’den bileşenleri İnsani Yardım Hakları (İHH) ve Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyeleri ile gönüllüler, 68 gündür limanın giriş kapılarından birinde nöbet tutuyor. Teze nazaran, sertifikaları, prosedürleri, her şeyi tam olmasına karşın geminin çıkış evrakı imzalanmıyor.
Nöbet alanında yaktıkları sobanın başında oturan iki genç bayanla hareketlerinin nedenlerini ve hükümetin Filistin siyasetine dair kanılarını konuştuk.
‘SİCİLİME İŞLENECEKSE BU TÜRLÜ BİR SEBEPTEN İŞLENSİN’
3 haftadır nöbet alanında bulunan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi 19 yaşındaki Zeynep, Milli Görüş geleneğinden bir aileden geldiğini, babasının 28 Şubat aksiyonlarında faal olduğunu ve hala AK Parti’yi desteklediğini söyledi. Babasının ‘siciline işlenir’ diyerek aksiyona katılmasından kaygı ettiğini belirten genç bayan “ona karşılığım ‘işlenecekse bu türlü bir sebepten işlensin’ formunda oldu” dedi.
Nöbete dair bilgi veren Zeynep, “Gemimiz burada mürettebatı ile birlikte hazır halde bekliyor. Geminin buradan çıkmasına haksız ve hukuksuz bir halde müsaade verilmiyor. Buraya istekli olarak geldim, hiçbir siyasi partiye ya da STK’ya bağlı değilim. Gemiyi çeşitli sivil toplum kuruluşları hazırladı. Geminin içerisinde çeşitli yardım materyalleri bulunuyor. Yalnızca yurtiçi de yurtdışında toplam 56 ülkenin katkılarıyla hazırlandı. Türkiye’den yola çıkıp Avrupa’ya geçmesi ve oradan da aktivistleri alarak sonrasında Gazze’ye geçmesi planlanıyordu. Geminin hukuksal olarak bütün müsaadeleri alınmış durumda lakin buna karşın buradan çıkarılmıyor” dedi.
‘BİR POLİS TIRNAKLARINI BİLEĞİME GEÇİREREK BENİ İTTİ’
Geçen günlerde İsrail’e ilişkin bir geminin limana yanaştığını belirten Zeynep, “Siyonist İsrail’e mühimmat taşıyan gemi limana yanaştı. O gemiyi protesto etek hedefiyle 10-11 genç gemiyi bastılar. Bu protesto hareketi gerçekleştirilirken biz burada nöbet alanındaydık. Çevik kuvvet hareket alanına gelerek buradan limana girmeye çalıştı biz de bunu gördüğümüzde karşı çıktık. Bu sırada ortamızda direnç yaşandı, yaşlı bir teyzemiz yere düştü. Ben onu kurtarmaya çalışırken bir polis tırnaklarını bileğime geçirerek beni itti. Gözleri dönmüş” tabirlerini kullandı.
‘VİCDANLI BİR GENÇ OLARAK SORGULUYORUM: BU İKİ YÜZLÜLÜK NEDEN?’
Genç bayan, “Sözde tıpkı mahalledeniz. Fakat bunlar bizdense ben onlardan değilim. Hükümet bir yandan diyor ki Filistin kırmızı çizgimizdir. Öteki yandan bakıyoruz İsrail’e ilişkin ZIM TIR’ları Ambarlı Limanı’nda. Mühimmat gemisi buradaki Haydarpaşa Limanı’na rahatça gelebiliyor. Ben bir vatandaş, vicdanlı bir genç olarak sorguluyorum: bu iki yüzlülük neden? Zira kendilerini muhafazakar olarak da tanımlıyorlar” dedi.
‘AYLARDIR ANLATIYORUZ, İSRAİL’LE TİCARET DEVAM EDİYOR’
“Filistin ve Gazze dayanışması yalnızca İslami etrafın sahiplenmesi gereken bir mevzu değil” diyen Zeynep, “Bunu aslında Avrupa’da, Kanada’da yapılan hareketlerde görüyoruz. Vicdanlı halk da yöneticilerine karşı sesini çıkarıyor. Bizim anlayamadığımız bizim yöneticilerimiz de İslami topluluktan. Bunu neden yapıyorlar, sorguluyoruz. Bu iki yüzlüğü göstermeye çalışıyoruz. Aylardır anlatıyoruz, İsrail’le ticaret devam ediyor. Kimse bize inanmadı. Çok üzgünüzüm ve sitemliyim. Zira orada bir soykırım var ve devletin başında bizi temsil edenler de buna soykırıma dahil oluyorlar. Ben halkım, bir sivil olarak benim elinden burada bu nöbete takviye olmak geliyor. Filistin’le ilgili bir olay olduğunda birkaç hamasi telaffuzda bulunuyorlar. ‘Filistin bizim kırmızı çizgimiz’ diyorlar. Fakat gelin görün ki Vicdan Gemisi burada demirlenmiş halde duruyor. Amerikan savaş gemisi, İsrail gemisi benim limanlarımda uzunluk gösteriyor. Benim polisim beni koruyacağı yerde bana saldırıyor.”
‘MEDYA ABLUKASINDAYIZ’
Genç bayan bilhassa iktidara yakın medyada aksiyonlarına yer verilmemesine reaksiyon göstererek şunları söyledi: “Biz bir medya ablukasındayız. Hükümet takviyeli medya bizi göstermekten çekiniyor. Zira inkar ediyorlar. ZIM TIR’larının limanda yakalandığı gün Ticaret Bakanı açıklama yaptı. ‘İsrail’le ticaret kelam konusu değildir’ dedi. TV’lerde biz değil bakanın açıklaması göründüğü için yalnızca bakana bakıyor beşerler. Biz de bu yanlışlığın giderilmesi için ZIM TIR’larının fotoğrafını çektik. Üzerinde İsrail- Hayfa Limanı yazıyor. İsrail gemileri rahatlıkla burada durabiliyorken Vicdan Gemisi hiçbir sebep gösterilmeksizin engelleniyor. Ne olursa olsun hiçbir siyaset eli kanlı beşerlerle birebir masada birebir ticarette olmamalı. Filistin direnişini yalnızca İslami topluluğa aitmiş üzere göstermek yanlış. Biz buraya din, lisan, ırk gözetmeksizin herkesi takviyeye bekliyoruz.”
‘AK PARTİ BUGÜNLERE DAİMA İSLAM’I KULLANARAK GELDİ’
Nöbet alanında konuştuğumuz 16 yaşındaki lise öğrencisi Hafsa Sueda Pekgöz, ise “Ben de Zeynep arkadaşım üzere vicdanım elvermediği için gelip burada hareketimi gerçekleştiriyorum. Evvel okuluma gidiyorum çıkışta ise buraya geliyorum. Gemi hareket edene kadar burada kalmaya kararlıyız. Tüzel süreçler de başlattık. Fakat türel olarak çok bir sonuç alabileceğimize inanmıyorum adalet sistemimiz nedeniyle” diye konuştu.
Anadolu Gençli Derneği üyesi olduğunu söyleyen Pekgöz, İslami gelenekten bir aileden geldiğini belirterek, şöyle konuştu: “Küçüklüğümden beri Filistin aksiyonlarının içinde oldum. Lakin bugün geldiğimiz nokta artık son radde. Bu kadar büyük bir soykırım devam ederken devletimizin bu türlü bir siyaset izlemesini kabul etmiyoruz. AK Parti bugünlere daima İslam’ı kullanarak geldi. Başörtüsü sorunlarını vs. daima önümüze sererek geldiler ama İslam’ın gerektirdiği biçimde bir tavır göstermiyorlar. Hiçbir biçimde geldikleri yeri bilmiyorlar, geçmişe bakmıyorlar. Hamasi telaffuzlar ve kınamalarda bulunuyorlar yalnızca.”
‘AK PARTİ, FİLİSTİN’İ DAİMA KENDİ SIKINTISIYMIŞ ÜZERE GÖSTERDİ ANCAK ŞU AN ONLARIN DIŞINDA HERKESİN MESELESİ’
“Filistin sıkıntısı sizce İslami toplulukta, bilhassa gençler ortasında bir turnusol oldu mu?” diye soruyorum. Karşılıkları şöyle oldu:
Hafsa Sueda Pekgöz: Katiyen oldu. ‘Siyasi muahedeler var, siz bilmezsiniz. Bizim devletimiz İsrail’e yardım ediyor’ üzere şeyler söyleniyor. Filistinli Bakan Mahmut Abbas Meclis’e geliyor fakat kendisi zati ülkesine ihanet etmiş birisi. Gençlerin bilhassa gözü açıldı. Lakin hala boykotun tek deva olduğunu düşünenler de var.
Zeynep: Bu olayların öncesinde AK Parti’yi destekleyen birisiydim. İnsanların kalkıp da gelecek vakitlerde şunu demesine müsaade vermeyeceğiz; ‘bizim gözümüz açık değildi.’ Hayır. Biz onları gözünü açmak için onların gözüne gözüne bu TIR’ları sokuyorsak bu kanlı ticareti gösteriyorsak şayet hala gözleri açılmadıysa kendi hatalarıdır. Turnusol kağıdı çok hakikat bir tabir. Zira iktidar Filistin’i daima kendi sıkıntısıymış üzere gösterdi ancak şu an görülüyor ki onların dışında herkesin sıkıntısı.