İzmir İktisat Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Kısmı Araştırma Vazifelisi His Geçkin, Türk yemeklerinde sıklıkla kullanılan ve bilhassa salataların vazgeçilmezleri ortasında yer alan mor lahananın içinde bulunan doğal pigmentleri kullanarak ruj ve allıkları renklendirmek için bilimsel çalışma başlattı.
TÜBİTAK’TAN TAKVİYE ALDI
TÜBİTAK’ın da 900 bin liralık takviye sağladığı projeyi 12 ay içinde tamamlayacaklarını belirten Geçkin, “Günlük hayatta neredeyse her konutun mutfağında bulunan doğal unsurlardaki pigmentleri nasıl özütleyebileceğimizi düşünerek bir çalışma başlattık. Çalışma için uzun ömürlü ve pigment içeriği yüksek olan mor lahanayı kullandık. Şu an yanak ve dudak renklendirmek için allık, ruj eserleri elde etmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Geçkin, bayanların günlük hayatlarında neredeyse her gün başvurduğu kimi kozmetik eserlerin renklendirilmesinde doğal olmayan, ağır metal içeren ve toksik tesire yol açabilen hususların kullanılabildiğini belirterek, “Kozmetik eserlerin renklendirmesinin büsbütün doğal eserler kullanılarak yapılabileceği fikrinden yola çıkarak özel bir çalışma başlattık. Bunun için de pigment içeriği yüksek olan mor lahanayı seçtik” tabirlerini kullandı.
‘MORDAN KIRMIZIYA KADAR ÇOK FARKLI RENK SEÇENEKLERİ SUNULABİLİYOR’
Mor lahananın içinde bulunan doğal pigmentin, mordan kırmızıya kadar birçok farklı renk seçenekleri sunduğunu söyleyen Geçkin, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bunları daha kalıcı halde tutup kozmetik eserlerde kullanmak için çalışmalar yapıyoruz. Şu anda kırmızı, mavi ve morun tonlarını elde ediyoruz. Renkleri elde edebilmek ve uzun ömürlü kullanabilmek gayesiyle mor lahanayı eksi 18 derecede dondurma sürecimiz oluyor. Daha sonrasında pigmentin özütlenmesi çalışmalarını yürütüyoruz ve kalıcılığının sağlanması üzerine de çalışmalar yapıyoruz. En sonunda da testler yapılarak çıkarılan ölçü tespit edilecek. Şu an yanak ve dudak renklendirmek için allık ile ruj eserleri elde etmeyi amaçlıyoruz. Daha sonrasında far yapmayı düşünüyoruz.”
‘DOĞANIN SUNDUĞU TÜM RENKLERİ KULLANABİLİRİZ’
Gıda hususlarının bilhassa imaj ve hal bozukluğu sebebiyle çok fazla çöpe atıldığını lisana getiren Geçkin, “Bu eserleri değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Zira her bir markette haftalık yaklaşık 20 kilogram lahana kabuğu yalnızca parlaklığını yitirmesi sebebiyle çöpe atılıyor. Biz de bu eserleri sürdürülebilir kılmaya çalışıyoruz. Tabiatın sunduğu tüm renkleri kullanabiliriz. Portakal kabuğundan, turuncu ile sarı tonları elde edilebilir. Pancardan ve bilhassa de posa olarak kullanılan üzüm kabuklarından da çeşitli renkleri üretebilmek için çok hoş bir örnektir” açıklamalarında bulundu.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)