Van’da kaldığı yurttan 27 Eylül’de çıkan ve bir daha haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Kısmı 1’inci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in cansız vücudu, 15 Ekim’de kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bulundu.
Otopsi sonucuna nazaran Kabaiş’in vefatı nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi. Rojin’in vefatı ile ilgili soruşturma sürerken, baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar etmeyeceğini anlattı. Kızına ilişkin eşyaları yurttan alıp, konutuna getiren Nizamettin Kabaiş, salona serdiği eşyaları görüntüleyip, Rojin’in kendisine ziyan vermeyeceğini söyledi.
‘HEPSİNİ O DENLİ SAMAN ÜZERE TOPLAMIŞLAR’
Kızının kış hazırlığı yaptığını belirten Kabaiş, “Bakın, ne kadar giysi almış kendine. Hazırlığını yaptı. ‘Baba Van soğuktur, kar çok yağıyor, kışlık elbiseler çok almam lazım’ demişti. Ben de ‘Kızım ne lazımsa git al’ dedim. Daha birden fazla kıyafetleri de görüntüye almadım. Zira bayan elbisesidir. Bir kısmını çektim. Millet görsün ki Rojin nasıl kış hazırlığını yapmış. Daha bundan sonra kimse, ‘Rojin kendine ziyan verdi, intihar etti’ demesin. Biz hepsini güzelce katlamıştık, bu valize doldurmuştuk. Onlar da bu formda katlamadan hepsini o denli saman üzere toplamışlar, bu valize doldurmuşlar. Valize de sığmamış, iki tane de çöp poşetine doldurmuşlar” dedi.
’17 SAAT SONRA BİZE HABER VERİYORLAR’
Kabaiş, “Rojin’in günahını alan beşerler görsün. Yurt ve üniversite, kızıma sahip çıkmadılar. Şayet sahip çıksaydılar, bugün Rojin hayattaydı. Zira kıyıya yanlışsız giderken 3-4 kameraya takılmışlar, son 2 kamera da yok. Oda arkadaşıyla konuşuyor, oda arkadaşına diyor ki ‘Sahile yanlışsız gel, şarjımı getir.’ Ancak ne olduysa üniversitenin içinde oldu. O kameralara takılırken, orda, karanlıkta başına ne geldi? O telin orda onu götürdüler, kameraları oynatmışlar. Son kamera siyah beyazdır. Daima onlara diyorum, siz niçin kameraları oynattınız? Neyi ayarlıyorsunuz, ne için o denli oldu? 17 saat sonra bize haber veriyorlar. 1 gece boyunca kızım gitmemiş. Öbür gün öğlene gerçek telefon açıyorlar. Bana sordular; dediler ki tahminen bir akrabanızın meskenine gitmiş, ben ‘Hayır gitmemiş, gitseydi bize haber verirdi’ dedim. Tıpkı vakitte karakola da haber vermemişler. Şayet erken karakola haber verseydiler, tahminen gece Rojin’i görebilirlerdi. Zati Rojin’de telefon vardır. Saat 11 oldu; 12’de Rojin’i arasalar, tahminen bulurlardı. Bugün tahminen Rojin hayattaydı, sahip çıkmadılar. Ve artık de diyorlar ki ‘Rojin kendine ziyan vermiş, suya gitmiş, intihar etmiş. ‘Hayır, mutlaka o denli değil. Elinizi vicdanınıza koyun. Siz sahip çıkmadınız ve sonra da Rojin’in günahını alıyorsunuz. Rojin, öbür dünyada sizin yakanızı tutacak. Sizin kurtuluşunuz yoktur. Bu dünyada palavralar ile başarılı çıksanız, ancak öbür dünyada ne yapacaksınız? Rojin karşınızda duracak, yakanızı tutacak. Sorumlulardan davacı olacağım. Siz benim kızımı kaybettiniz, sizin yüzünüzden benim kızım bu türlü oldu, bu hale geldi” diye konuştu.
‘KIZIMI DARBETTİLER, MOLLA KASIM’A BIRAKTILAR’
“Kızımı darbettiler, götürdüler Molla Kasım’a bıraktılar” diyen baba Kabaiş, şu tabirleri kullandı:
“18 gün boyunca suda kalması mümkün değil. O 18 gün boyunca suda olsaydı, vücudu olsa, şişme olsa, bunlar hepsi kanıttır, ortada görünecekti. Görüyoruz, bakıyoruz darp izleri vardır. Yüzlerce kere söylüyoruz, ‘Bakın, darp izi vardır’ diye. 18 gün boyunca 24 kilometre ötede çıktı. Artık ne diyeceğim ne söyleyeceğim; haykırıyorum, yalvarıyorum, isyandayım. Rojin’e ziyan veren beşerler vardır. Rojin’i katlettiler. Görüntüyü görün, bakın buraya. Ne kadar da çocuk kendine hazırlık yapmış, her şeyini almış, kışlık eşya almış. 2 gün de derslere girmiş. Bakın, burada ders programı var. Defterleri, kitapları. Hani evvel diyorlardı ya ‘Sait Faik’in kitabını okumuş’ diye. O kitap da ortalıkta yok.”
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)